İş Arkadaşlarımızı Tanıyalım
Solucanlar, milyonlarca yıldır yaşama meydan okuyorlar. Dünyanın var oluşundan bugüne kadar, hayatta kalabilen nadir hayvanlardandır. Bu konudaki en büyük avantajları, bağışıklık sistemlerinin güçlü olmasıdır.
Bu avantajın asıl kaynağı ise solucanların sindirim sisteminde bulunan, onları koruyan vücut sıvılarıdır. Zararlı bakterilerden korunmak ve hastalanmamak için Sölom Sıvısı salgılarlar. Sindirim sistemlerinde çok sayıdaki mikroorganizma taşıyan, azot fikse eden bakteriler ve antibiyotik etkisi yaratacak doğal büyüme hormonları ve enzimler bulunur.
Bu Muhteşem Canlılara Yakından Bakalım
- Kırmızı Kaliforniya Solucanı, halkalı solucan sınıfında bulunan Lumbricidae ailesinin 8 türünden birisi olan toprak solucanıdır. Kaliforniya'da kültür solucanı olarak yetiştirilmiş Eisenia Foetida isimli solucan türüdür.
- Uzunlukları 2.5cm ile 10.5cm kalınlıkları ise 0.5cm ile 0.75cm arasında değişir. Yetişkin solucanların ağırlığı 0.24gr ile 1.4gr arasındadır. Vücut ağırlıklarının yaklaşık olarak yarısı kadar gübre üretebilme özelliğine sahiptirler.
- Hayatta kalabilmeleri için min. sıcaklık 0°C'dir. Solucanların üreme ve gübre üretimi için en uygun sıcaklık değerleri de 20 ile 30°C’dir.
- Koyu kırmızı renktedirler.
- Derileri sayesinde nefes alırlar.
- Günde ortalama 1gr mama tüketirler.
- Güneş ışığını sevmezler, direkt güneş ışığına maruz kaldıklarında ölürler.
- Ortalama 5 yıl yaşayabilirler.
- Her bir solucan yılda ortalama 1500 yumurta (Kokon) bırakır.
- Solucanlar çift cinsiyetlidir. (Hermafrodit)
- 1000 solucan günde ortalama ½ kg gübre üretir.
- İskeletleri yoktur, vücutlarına mevcut sıvıları destek ve biçim verir.
- Vücudun karın kısmının ön tarafında, çiftler halinde erkek ve dişi genital üreme organı vardır.
- Solucanlar saman, ot, sebze atıkları, talaş, kâğıt, karton ve büyükbaş hayvan dışkısının işlenip, seperatörden geçirilip, fermente edilmesiyle oluşan ve kompost adı verilen mama ile beslenirler.
- Yavrular, kokondan çıktıklarında ağırlıkları 1mg’dır. Cinsel erginliğe doğumdan 9-10 hafta sonra erebilirler. Kokon yapma (yumurtalama) zamanı, 2.5 ile 3 ay arasında gerçekleşmektedir.
- Solucan yılda ortalama 1500 kokon bırakabilir. Yetişkin 100 solucan ise 90 ile 120 günün sonunda üreyerek nüfuslarını 20-28 katına çıkarabilir. Bu artış sonucunda 2800 adet yetişkin, 5400 adet genç (yeni) ve 9000 adet kokon olduğu görülmüştür.
- Solucanlar, toprak içerisinde hareket ederken toprağın kabarmasında da çok önemli bir rol oynar. Solucanlar gün boyu, kendi ağırlıkları kadar mamayı sindirirler. Bu sırada toprakta dağınık halde bulunan organik maddeleri de (bitkisel ve hayvansal hücreler, toprak bakterileri, mantarlar vb.) yedikleri için toprağı organik madde açısından zenginleştirirler.
- Solucanların vücut yapıları ise iç içe geçmiş boru gibidir. Dış boru vücudu kaplayan deriyi, iç boru ise sindirim sistemini oluşturur. Sindirilip rektumdan çıkan besin, küçük granül koprolitler şeklindedir. Koprolitler, toprağın yapısını düzenler, havalandırır, su tutma özelliklerini iyileştirir ve mekanik strese dayanıklılığını arttıran ve toprağın verimini arttıran Hümik içerirler.
- Solucanların sindirim sistemi, topraktaki karbondioksit ve su miktarının artışını önler, ölü hayvansal ve bitkisel hücreleri yok eder.
- Solucanların sindirim sistemi, toprak mikro florlarının içindeki taze mikroorganizmaların sürekli yenileme kaynağıdır.
- Yedikleri organik atıkların %90’ını dışkı olarak dışarı bıraktıkları zaman bu gübre içerisinde 5 kat daha fazla azot ve potasyum, 7 kat daha fazla fosfor ve 2 kat daha fazla kalsiyum bulunur.
- Solucanlar akciğer ve solungaca sahip olmadığı için derileri vasıtasıyla solunum yapmaktadırlar.